28 Aralık 2008 Pazar

Ve acıya keser düşlerin
En olmadık yerinde
Bitmez tükenmez bir senfoninin...
Zaman, sessiz sedasız, yılgın, zamansız göçer
Dokuz sekizlik bir hayattan
Gece düşer gözlerine
Mavisi kaybolur sözlerimin

Koskoca, kalabalık bir kent
Oluyordu gözlerin
Ve evcil hayvanlara benzetebileceğimiz
Bulutlar geçiyordu gökyüzünden...
İstediğin zaman bırakıp gidebileceğin
Keskin yosun kokusuydu sözler...

Kalabalık içinde yalnızlık hissiydi düşlerin
Her seferinde bırakıp gideceksin diye
Endişelendiğim

Oturduğunuz evin giriş kapısında
Ya da yol muhabbetlerimizde
Anlıyordum bunu...

Oysa sızdırır dururdu geceler
Yapayalnız bir geçmişi bedenine...
Sıvası dökük cümleler kurardın
İnadına yorgun düşerdi saatler

Beraber yürüdüğümüz
Arnavut Kaldırımı caddelerde
Anlıyordum bunu...

Viran saatlerinde bu kentin
Cümleler kurardım sana dair
Söylerdim ya
"En çok sen yakışıyorsun bu hayata" diye
Şimdi bir düş kuruyorum sırf senin için
Sonu illa iyi bitsin
ve "Hayat" adında...

Ve acıya keser düşlerin
Gece düşer gözlerine
Mavisi kaybolur kalbimin, gözlerinde...

Beraber beklediğimiz
Otobüs duraklarında
Anlıyorum bunu...

İlkayCeyhan
13 Şubat - 01 Mart 2001
İzmir

Hiç yorum yok: